Şivan Perwer Kürdistan’dır

kurtulustayiz tarafından

Yazımı yazarken bir yandan da Şivan’ı dinliyorum. Hêviya Te Mam isimli şarkısı çalıyor. Gözlerimin dolmasını engelleyemiyorum. Bilmediğim, çok az anladığım bu sesin, müziğin beni bu kadar etkileyebilmesine şaşırıyorum. 1976’dan beri sürgünde olan Şivan Perwer, zor günler geçiriyor bu aralar. PKK’ya yakın televizyon, gazete ve internet siteleri, bir süredir Şivan Perwer aleyhinde linç kampanyası sürdürüyor. Sanatçıyı Kürt davasına “ihanet etmek”le suçluyorlar. Küfürler, hakaretler, suçlamalar başını almış gidiyor… Bu yayınların etkisinde kalan Kürt gençleri, öfke kusuyor ona. Şivan, belki de bu yaşına kadar duymadığı sövgüyle karşı karşıya.
Ne için?
Bu düşmanlığı, bu öfkeyi, bu suçlayıcılığı düşünüyorum saatlerce… Gülistan ile birlikte söyledikleri Zembilfroş çalıyor bu arada; halkının acılarıyla yoğrulan Şivan’ın o eşsiz sesi karışıyor ruhuma… “Şivan Kürdistan’dır”, diye geçiriyorum içimden. Evet, Şivan Kürdistan’dır…

Hangi parti, hangi siyaset Şivan’ı akıllardan silip unutturabilir? Hangi karaçalma, atılan hangi çamur Şivan’ı kirletebilir? Hangi sövgü Kürtlerin kalbini Şivan’dan soğutabilir? Bu mümkün mü? Kürtler adına siyaset yapan hangi kurum, hangi kişi, hangi akıl bunun olanaklı olduğuna inanıp Şivan’ı karalamak için düğmeye bastı? Şivan Perwer, önemsiz olsaydı AKP’li vekiller Avrupalara gidip onun dönmesi için ikna etmeye bu kadar uğraşırlar mıydı? AKP kadar Şivan’a değer vermezseniz sizin demokratlığınız mı kalır; bence bu kirli kampanyayı başlatanların ve buna destek çıkanların önce Kürtlere hesap vermesi gerekiyor. Çünkü Şivan, büyük bir dünya sanatçısıdır. Şivan, Kürtlerin değeridir. Nasıl olur da lümpen bir grup çıkıp, bu değeri kirletebilir. Sağduyulu Kürt siyasetçiler bu haksızlığa ses çıkaramayacak mı?

Aklıma Türkiye’den kovulan Ahmet Kaya’nın dramı geliyor. Kaderleri birbirine ne kadar da çok benziyor. Ahmet Kaya’yı, katıldığı bir ödül töreninde “Kürtçe klip çekeceğim” dediği için linç ettiler. Hürriyet gazetesinin başlattığı karalama kampanyasına dayanamamıştı Ahmet Kaya’nın yüreği, bu toprakları terk etmek zorunda kalmıştı. Eşi Gülten Kaya’nın o günleri anlatan bir röportajını okuyorum: “Hürriyet gazetesinin 14 Şubat 1999’da attığı ‘vay şerefsiz’ manşetinden sonra inanılmaz şeyler oldu bizim hayatımızda. Sokağa çıkamaz olduk. Açıkçası çok konuşmadık böyle şeyleri. Yüzüne yerleşen ifadeyi unutmuyorum ben. Hayatım boyunca da unutmayacağım. Çok kısa mesafeler arasında olan evimizle ofisimiz arasında gidip gelememeye başladı Ahmet. Sokaktaki insanlar gazeteler bir şey yazınca onu tartışmasız doğru kabul ediyorlar.”

Ahmet Kaya, Fransa’ya yerleşmek zorunda kalmıştı. Kalbi kaldıramamıştı bu “ihanet” suçlamasını; dışlanmayı, küfrü ve türlü hakareti… Bu acı sonda payı olan herkes bugün derin bir pişmanlık duyuyor içinde; çünkü Ahmet Kaya, bir manşetin yıkamayacağı bir sesti; Ahmet Kaya, bu ülkeye, onların attığı kirli manşetlerden daha güçlü eserler bırakmıştı.

Şivan’a yönelik kampanyanın başlatılmasının nedeni ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Almanya’da yaptığı görüşme. Arınç, Şivan Perwer’i Türkiye’ye davet ediyor bu görüşmede. Bu ilgi ve yakın alakayı karşılıksız mı bırakmalıydı Şivan. Bir sanatçı olarak, bence buna hakkı yoktu zaten. O, Kürtlerin dünyaca tanınmış tek büyük sanatçısı. Misafirperver ve mütevazı davranıp bir konser hazırlığına yeşil ışık yaktı. Bunun için “hain” ilan edilmek dünyanın başka bir yerinde olur mu, gerçekten merak ediyorum. Şivan Perwer aleyhinde “hain” kampanyası yürüten zihniyetle Ahmet Kaya’yı “hain” ilan edip Türkiye’den kovduran, ölüme götüren zihniyet arasında fark var mıdır? Bence hiçbir fark yoktur.

Her fırsatta Şivan’ın ülkesine dönemediğinden şikâyet edenlere şunu hatırlatmakta fayda var. Şivan Perwer bugün Türkiye’ye dönemiyorsa, devletten veya hükümetten korktuğu için değil, bu tür linç kampanyalarından çekindiği için ülkesine dönemiyor. Maalesef bu gerçek. Ama hayat her zaman ‘iyi’den yanadır. Ahmet Kaya’yı ölüme götüren manşetleri atanları pişman eden hayat, Şivan Perwer’i hain ilan eden dar kafalıları haydi haydi mahkûm edecektir. Unutmayalım; Şivan Perwer Kürdistan’dır…

18.02.2011
kurtulustayiz@gmail.com